İlk ayet oku diye başlar
Resulullah ben okuma bilmem diye cevap verir.
Demek ki Resulullah’ın önüne okunması için bir yazı getirilmiştir. Çünkü meleğin olmayan bir şey için oku demesi abestir. Ortada yazılı bir şey yokken birisi oku dediğinde verilen cevap “okuma bilmem” değildir. Bu nedenle Resulullah’ın önüne okunacak bir metin konulmuştur. Resulallah’a bunu okuması istenmiştir. O da böyle bir duruma verilmesi gereken en doğru cevabı vermiştir.
Resulullah’ın önüne konulan metin nedir?
Resulullah’ın önüne konulan metin Kur’an’ın tümüdür. Ya da Kur’anın Levhi Mahfuzdaki şekli önüne getirildi. Çünkü Kur’an kadir gecesinde tek bir kitap olarak ahiret semasından dünya semasına nazil oldu. Aradan da 610 yılında hira mağarasında bulunan Resulün önüne konuldu…
Oku emrine uymayan Resule ne yapıldı?
Ona kainatı ve içindekileri okuyabilecek, anlayabilecek ve okuduğunu anlatabilecek bir ilim bahşedildi.
Bu Cebrail tarafından sıkılması ile meydana geldi.
Cebrail tarafından sıkılması bildiğimiz anlamda bir sıkılma değildir.
Ona ilimler bahşedildi. Bir anlamda ilimler yüklendi. Kainatı okuyabilme ve görünmeyeni görme bahşedildi. Hatta rivayete göre eve geldiğinde yoldaki tüm varlıkların onu tebrik etmesini işitti Bu o kadar ağır bir yüktü ki Resulullah sıkılmış, sıkıştırılmış hissetti kendi..
Dehşete kapıldı bu bilgiden…
Evine koştu…
Hz. Hatice’ye beni örtün, beni örtün dedi.
Yorganın altına girdi ve titredi…
Ama sonraki günler o bilginin zevkinden dolayı Cebrail’i bekledi…
Gelmeyince üzüldü. Çünkü çok yoğun bir bilgi birikimi vardı ve bu manevi bilginin lezzetini tekrar almak, yaşamak ve anlamak istiyordu…
Dağlarda dolaştı. Bir rivayete göre kendisini dağdan aşağı atmayı bile düşündüğü her seferinde Cebrail tecelli etti ve ona teselli verdi…
Dağdan atmak bildiğimiz anlamda bir intihar değildi. Çünkü o zaten yükselmişti. Ruhu masivadaydı. Tabi ki dağdan atma bildiğimiz anlamda bir intihar eylemi değil, sadece bilginin ve sorumluluğun dehşetinden kurtulmak için zihninden geçen anlık bir parıltıydı…
Bir gün uykusundan uyandırıldı
Ey örtüsüne bürünen kalk ve inzar et denildi
O kalktı
Kainat kalktı
Her şey kıyama durdu..
Hayatın akışı değişti.
Her şey bir kıyamla başladı
Değişim bir kişinin yorganı başından atması ile başladı…
O, değişmişti
Başkalarını da değiştirdi..
Kainat ve dünya değişti…
İbrahim Halil ER
Alak Süresindeki “Oku” Emrinin Tekrarındaki Hikmetler “Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı kan pıhtısı görünümünde olan (benzer bir) şeyden yarat.
Oku! Rabbın karşılıksız iyilik ve ihsan sahibidir. (Alak Suresi 1-3) Oku emrinin tekrarı bir inceliğe işarettir; o da, okumayı tekrarlamanın her zaman faydalı olacağıdır. Aynı zamanda okuyan kimsenin edindiği bilgilere yenisini katıp eser yazarak başkalarına okuma imkânı hazırlaması söz konusudur.
Oku emrinin tekrarı bize okumanın sürekli bir eylem olduğunu da hatırlattığı gibi, okumanın bir emir olduğunu anlamaktayız.
Ayrıca birinci oku emrinde her işe Allah’ın ismi ile başlanmasını söylerken, ikinci Oku emrinde ise Rabbinin ihsanını, keremini başkalarına anlatmayı da kast etmektedir. Başka alimler de tekrarın anlamını şöyle yorumlamışlardır.
1. Birincisinde öğrenmek için oku, ikincisindeki de başkalarına öğretmek için oku
2. Cebrailin sana getirdiğini oku, sonra başkalarına oku.
3. İbadetlerinde oku, ibadetlerinin dışında oku Görüldüğü gibi tekrarların bir amacı vardır. Hiç bir şey boşuna değildir. ihe