Sanmayın sessiz kalışımız
Zalimden korkumuzdur
Sanmayın ki
Sessizliğimiz kabullenişimizdir
Sanmayın ki sessiz yığınlarız
Sesimizi kimse duymaz…
Biz sessizliğimizle mesaj veririz
Bizim konuşmamız sese ihtiyaç duymaz
Biz konuştuk mu sesler kesilir
Kulak verir tüm kainat
Sessiz çığlıklarımız
Semanın tüm kapılarından hızla geçer…
Yaradana ulaşan en hızlı mesajdır…
Biz sessiz çığlıklar
Sessiz,
sözsüz feryatlarız…
Bizim sesimizi insan hariç
tüm varlıklar duyar
Biz sessiz yığınların
Kimsesizlerin sessiz sesiyiz
Bizim sessizliğimiz bile bir sestir
Tarih değiştiren biz
Haykıran biziz
Biz konuştuk mu
tarih saygı duruşunda durur
Sistemler çöker
Firavunlar bizi kovalarken,
Denizden yollar açılır…
Biz, sessiz kabulleriz
zalimin beşiğinde uyuyan Musa’yız…
Biz, bir çocuğuz ve
bizi büyüten zulmün kendisidir…
Biz yok olmayız…
Çünkü biz
her dem genç annelerin beşiğindeyiz..
Bizi yok ederken bile
beşiğimizi sallayan bir anne mutlaka bulunur..
Bizim sözümüz sukutumuz
asaletimiz sessizliğimizdir…
sanmayın ki biz yok edildik
biz sizin yüreğinizde yuva kurduk…
kurulu sisteminiz
bizim suskunluğumuz üstündedir…
bizim sukutumuz
bir kabulleniş değildir
size tanıdığımız bir mühlettir
Asra yemin olsun ki!
zaman geldi…
Sur üflendi…
sükutumuz öfke oldu…
balyoz oldu
sizin sonunuz yakın….
yaklaşmaktadır yaklaşan
sessizliğin sesi size
şah damarınızdan da yakın şimdi.
İbrahim Halil ER