Kur’an’i kafamıza göre meal etmek fikir özgürlüğü değildir.
İhsan eliacik’in yaptığı çeviride kasıtlı tahriflerin olması üzerine diyanet bu meali yasakladı. Bunun üzerine sekuler kesim düşünce özgürlüğüne bir baskı olduğu gerekçesiyle saldırıya geçtiler.
Bu düşünce özgürlüğü değil, bilakis bir tahrif calismasiydi. Diyanetin nasıl ki Kur’anlari takip ediyorsa mealleri de takip etmelidir. 200 den fazla mealin olması normal değil.
Biz, MEB de dindersi kitaplarını incelerken yazarın fikirlerine uygun mealleri seçtiğini gördük ve ilk kez tehlikeyi sezdigimizden kitaplardaki mealin diyanet meali olması standardının gelmesi konusunda rapor yazdık.
Metallerin yasaklanmasi cumhuriyetin ilk yıllarına kadar uzanır.
CUMHURİYET DÖNEMİNDEKİ İLK TÜRKÇE MEALLER DE FETVA İLE SAKINCALI BULUNDU!
Cumhuriyet döneminde 1924 yılında ilk Türkçe Meal çalışması gerçekleşecekti.
İlk mealler şunlardır:
1. Seyyid Süleyman el-Hüseyni tarafından Kur’an-ı Kerim Tercemesi adıyla İstanbul’da basıldı.
2. Şeyh Muhsin-i Fani tarafından yine İstanbul’da yayınlanan Nur’ul Beyan isimli tercümesi
3. Cemil Said tarafından İstanbul’da basılan Türkçe Kur’an-ı Kerim tercümesi
Fakat bu mealler, sahip oldukları tercüme hataları nedeniyle şiddetli eleştiriye maruz kalır.
Bunun üzerine Diyanet İşleri Reisliği (Rıfat Börekçi) tarafından Şeyh Muhsin’in ve Cemil Said’in tercümeleri aleyhine fetva yayınlanır.
Bu fetvada Müslüman halkın bu çevirilere aldanmamaları tavsiye edilir.
İbrahim Halil ER